Yerel seçimlerin yapılacağı 31 Mart tarihi yaklaştıkça ülkenin en can alıcı gündem maddesi olan ekonomi ile ilgili tartışmalar da alevleniyor. Verileri soğukkanlı ve sağduyu ile yorumlamaktan çok propaganda malzemesine dönüştürme telaşı öne çıkıyor. Büyümenin yerini küçülmeye bıraktığı bu konjonktürde, ithalat gerilerken ihracat göreli olarak artmış görünüyor. Bu durum, hem ekonomi yönetimi hem de bazı işveren örgütlerince abartılarak kamuoyuna sunuluyor.
Örneğin henüz resmiyet kazanmayan şubat 2019 dış ticaret verileri konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan şöyle konuşuyordu: “Küresel ticarette yaşanan tüm sorunlarına rağmen Türkiye tarihinin en yüksek şubat ayı ihracatını açıklamış bulunuyoruz. Yılın ilk iki ayında ihracat yüzde 5 artarken, ithalat yüzde 23,1 azaldı.” Bakan Pekcan aynı coşkuyla devam ediyordu, bu yılın en önemli göstergesinin ihracatın ithalatı karşılama oranı olduğunu, bunun ilk iki ayda yüzde 87.3’e ulaştığını, 2018’in ilk iki ayında ise yüzde 64 dolayında olduğunu vurguluyordu.