ABD’de sürmekte olan Zarrab davası iç ve dış kamuoyunda nefes kesen bir dizi film gibi izlenirken 17-25 Aralık 2013’te üstü kapatılan rüşvet rezaleti bizzat Zarrab’ın itirafları ile yeniden sergileniyor. Zaman zaman dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a dokunan bu itiraflara paralel olarak CHP’nin ortaya çıkardığı Erdoğan ailesinin yakınlarının Man Adası’ndaki off-shore hesaplarında açıklanması güç servetlerle ilgili haberlere de piyasadan pek tepki gelmedi. Yüzde 13’ün kıyısına gelen yüksek enflasyonla beraber yabancı yatırımcıda hızlı çıkış, dolayısıyla dövizde hızlı bir yükseliş olacak mıydı? Pek de olmadı. Kasım ayı başında 4 doların eşiğine gelen ve Merkez Bankası’nın bazı müdahaleleriyle yatışan döviz fiyatı onu tırmandıracak yeni olumsuz haberlerden fazla etkilenmemiş görünüyor ve bu, “acaba neden?” sorusunun sık sık sorulmasına yol açıyor.
Eldeki verilerden gidecek olursak, önemli tüketim ve yatırım kararları askıda durmakla beraber yabancı yatırımcıların çıkışı yoğun değil. Merkez Bankası’nın haftalık olarak yayımladığı Türkiye’deki yabancıların portföy yatırımlarında kayda değer bir çıkış gözlenmedi.