Al-Monitor’da yer alan 17 Kasım 2016 tarihli yazımda şu değerlendirmede bulunmuştum: “2016’nın temmuz-eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte büyüme değil tersine, yüzde 0.5’e yakın bir küçülme ya da negatif büyüme gerçekleştiği büyük bir ihtimal. Bu, 2009 ortasından bu yana ya da 27 çeyrektir ilk defa yaşandı. Ayrıca, devamında düşük temponun süreceğine ilişkin de birçok ön göstergeden söz edilebilir. ‘Bahardan sonbahara’ bir geçiş olduğu ve bu güz mevsiminin ne kadar süreceği, bir kışa (krize) evrilip evrilmeyeceği ise bilinmiyor.”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 12 Aralık’ta üçüncü çeyrek büyüme verisini açıkladı. AB standartlarına uygun olarak yöntemi yenilenen büyüme serisiyle ulusal gelirin eski seri ile hesaplanandan yüzde 20 daha büyük olduğu öne sürüldü. Bu hesaplama yöntemi üstüne tartışmalar süredursun ekonominin üçüncü çeyrekteki büyümesi daha doğrusu küçülmesi de tahminlerin çok üstünde, yüzde 1.8 olarak açıklandı.