Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden beş gün sonra Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu’nu peş peşe toplayarak tüm ülkede olağanüstü hal ilan edilmesini sağlamıştı. Amacı, kendisi tarafından “darbeci terör örgütünün bertaraf edilmesi” olarak açıklanan olağanüstü hal (OHAL), iktidara temel hak ve özgürlükleri sınırlama ve ülkeyi kanun hükmünde kararnamelerle yönetme yetkisi veriyordu.
OHAL’in, ilanından bu yana geçen yaklaşık iki aylık sürenin sonunda, başlangıçta açıklanan “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) darbecilerinin tasfiyesi” amacının hayli dışına çıkan uygulamalarıyla, ülkenin kadim Kürt sorununu daha da karmaşıklaştırmaya başladığı görülüyor. Bu bakımdan, 8 ve 11 Eylül tarihlerinde OHAL kapsamında alınan iki kararın, Türkiye’deki Kürt sorunu kaynaklı çatışmayı ağırlaştıracağı öngörülebilir.