Sınırlar lafla değiştirilebilseydi İsrail Devleti Nil Nehri’nden Dicle ve Fırat nehirlerine kadar uzanacaktı. 17 Nisan’da Golan Tepeleri’nden seslenen Başbakan Benjamin Netanyahu “Golan eski çağlarda İsrail topraklarının ayrılmaz bir parçasıydı, modern çağda da İsrail topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır.” dedi. Peki, Golan Tepeleri’nin geçmişte ve hâlen İsrail’e ait olduğu nereden belli? Başbakan’a göre “Etrafımızdaki onlarca eski sinagog bunun kanıtıdır.” Netanyahu devamında da şöyle dedi: “Uluslararası toplum Golan’ın temelli olarak İsrail egemenliğinde kalacağını 50 yılın ardından artık nihayet kabul etmelidir.”
Ancak çok geçmeden anlaşıldığı gibi dünya eski sinagogları sınır işareti olarak kabul etmiyor ve İsrail hükümetinin başkasına ait topraklarda yaptığı siyasi amaçlı toplantılardan pek etkilenmiyor. İsrail’in en yakın dostlarından ABD ve Almanya 1981’de Golan’a tek yanlı uygulanmaya başlanan İsrail hukukunu “nihayet” tanımadıkları gibi Netanyahu’nun sözlerini dışişleri bakanlıkları aracılığıyla hemen kınayarak Golan’daki ilhak hukukunu ve buradaki yerleşimleri uluslararası hukukun ihlali olarak görmeye devam ettiklerini ortaya koydular.