Sub Laban ailesinin evi Eski Kudüs’ün Müslüman Mahallesi’nin tam kalbinde yer alıyor. Evin girişinden El Aksa Cami’nin pırıltılı altın kubbesi elle dokunacak kadar yakın görünüyor. Evin içine kapanan aile bireyleri ise polis ve yargı görevlilerinin her an gelmesinden, 1950’lerden beri yaşadıkları bu evden zorla çıkarılmaktan korkuyor. 35 yıl süren hukuk mücadelesinin sonunda İsrail yargısı, ailenin ev üzerindeki tüm haklarını kaybettiğine ve artık korumaya haiz kiracı sayılamayacağına hükmetti. Aile buradan çıkarıldığında evin anahtarı Ateret Cohanim isimli yerleşimci örgütün mensuplarına devredilecek ve örgüt Doğu Kudüs’ü Yahudileştirme gayretlerinde bir başarı daha kazanmış olacak.
Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki Şamasne ailesi de evlerinde gün sayıyor. Burada da maliki mevcut olmayan mülklerin kullanımını düzenleyen yasa, 1948 öncesi Yahudilere ait mülkler bakımından iddia öne sürülmesine imkân tanıyor ve bu hüküm yine yerleşimci örgütler lehine işliyor. Bu ayrımcı yasaya göre Yahudiler 1948’de terk etmek zorunda kaldıkları mülkleri geri talep edebiliyor ama aynı hak Araplar için söz konusu değil. Dolayısıyla yasa hiç şaşmadan egemenliklerini kutsal kentin -- ve de ülkenin -- her köşesinde sergilemek isteyenlere hizmet ediyor. Bu tahliye gerçekleşirse Şamasne ailesi, beş yıl önce başlayan ve uluslararası yankı uyandıran Şeyh Cerrah’taki protestolardan bu yana Yahudi yerleşimciler lehine evinden çıkarılan ilk Filistinli aile olacak.