Hayal kırıklığı helikopter düşürdü
Türkiye’nin Suriye helikopterini düşürmesinde, kimyasal silah krizinde bir kez daha askeri çözüm arzuladığı halde Şam’ın cezalandırıldığını bile göremeyen Ankara’nın yaşadığı tatminsizlik psikolojisinin büyük payı var.
![U.S. Secretary of State Kerry walks with Turkish FM Davutoglu and French FM Fabius after a meeting regarding Syria, at the Quai d'Orsay in Paris U.S. Secretary of State John Kerry (R) walks with Turkish Foreign Minister Ahmet Davutoglu (C) and French Foreign Minister Laurent Fabius after a meeting regarding Syria, at the Quai d'Orsay in Paris September 16, 2013. The United States, Britain, France and Russia agree Syria must face consequences if it does not fully comply with a U.N. resolution to ensure a handover of its chemical weapons, Kerry said on Monday. REUTERS/Larry Downing (FRANCE - Tags: POLITICS CIVIL UNREST) - RTX13N9S](/sites/default/files/styles/article_hero_medium/public/almpics/2013/09/Paristalks.jpg/Paristalks.jpg?h=2d235432&itok=YqHAJU8o)
Önce, AKP hükümetinin sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, ABD ve Rusya’nın Baas rejiminin kimyasal silahlarının tasfiyesi hususunda vardığı anlaşmaya hem kendisinin hem de temsil ettiği siyasi misyonun isyan duygusunu 16 Eylül’deki kabine toplantısından sonra nasıl seslendirdiğini okuyalım:
“Bugüne kadar Suriye içerisinde resmi kayıtlara göre 120 bin civarında insan ölmüştür. Bunlar çocuktur, kadındır, gençlerdir. Bunların hiçbirisi kimyasal silahla ölmemişti, 21 Ağustos’taki Guta saldırısına kadar. 110 bin kişi konvansiyonel silahlarla öldürüldü. Konvansiyonel silahlar bugün hala Esad ve yandaşlarının elindedir. Dolayısıyla onlar insan öldürmeye devam edecekler. Yapılan katliamın, bu işlerin bir sorumlusu olmayacak mıdır; bunların hesabını birileri sormayacak, birileri de vermeyecek midir? (...) Yaşanan olaylar bizi isyan noktasına getiriyor. Bu soruların cevabı ABD ve Rusya’nın vardığı anlaşmanın içinde mevcut değil. Türkiye’nin tavrı insani. Biz, bize düşeni yapacağız.”