Türkiye İD üyelerini almakta neden cesur?
Avrupa başta olmak üzere pek çok ülke kendi vatandaşı olan İD üyelerini almaktan kaçınırken Türkiye ne tür bir hesapla bu işi için gönüllü oldu?
![1128814666 GettyImages-1128814666.jpg](/sites/default/files/styles/article_hero_medium/public/almpics/2019/10/GettyImages-1128814666.jpg/GettyImages-1128814666.jpg?h=a5ae579a&itok=g_8p7gLm)
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusuna operasyonun önünü açtırmak için belki hapishaneler ve kamplarda tutulan İslam Devleti (İD) savaşçıları ve aile fertlerinin Türkiye’ye havale edilmesine razı oldu. Fakat Barış Pınarı Harekâtı başladıktan sonra İD üyelerinin kaçabileceği ve yeniden toparlanıp saldırıya geçebileceği endişesiyle Ankara da kucağında bulacağı belanın büyüklüğünü görmeye başladı. Bazı İD tutuklularının Türkiye’nin bombardımanı sırasında hapishanelerden kaçtıklarına dair iddialar hâlihazırda basına yansımış durumda.
Beyaz Saray’ın “Amerika yıllardır vatandaşlarının vergilerine büyük maliyetler getiren bu savaşçıları artık daha fazla tutmayacak. Bundan böyle kalan İD savaşçılarından da Türkiye sorumlu olacak” açıklaması epey şaşkınlıkla karşılandı. Hatta Kore Savaşı’ndan Afganistan ve Irak işgaline kadar kritik dönemlerde ABD’nin Türk ordusuna “ucuz maliyetli asker” olarak baktığı durumlar hatırlatıldı.