TAHRAN, İran — Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin Suudi başkenti Riyad’da örneği görülmemiş, tuhaf bir şekilde istifa etmesi Suudi-İran nüfuz mücadelesinin bölgeye etkileri konusunda çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Olayın daha büyük bir yapbozun parçası olduğu sır değil. Suudilerin Lübnan’daki en yakın müttefiki olan Hariri İran’ın müttefiki Hizbullah’ı içeren bir koalisyon hükümetinin başındaydı. 18 Aralık 2016’da kurulan bu koalisyon, bölgenin başlıca iki aktörü arasında Lübnan’ı bölgesel krizlerin dışında tutma konusunda sessiz bir anlaşmanın yansıması olarak görülmüştü.
İran ve Suudi Arabistan, Orta Doğu’nun farklı noktalarında vekiller üzerinden siyasi ve askeri savaşlar yürütüyor. Yemen’de iki buçuk yıldır her gün düzenlenen ve binlerce can alan bombardımanlara rağmen Suudi Arabistan, İran’ın müttefiki olan ve Husiler olarak da bilinen Ensar Allah hareketini mağlup edebilmiş değil. Riyad, Cumhurbaşkanı Abid Rabbo Mansur Hadi’nin iktidarını geri alma mücadelesini destekliyor ancak İran’ın müttefikleri amansız bir direniş ortaya koyuyor. Bu direnişin koalisyon ortakları arasında yarattığı anlaşmazlıklar müdahalenin ana hedeflerine ulaşmasını engelliyor. Husiler 4 Kasım’da Riyad’daki bir havaalanını balistik füzeyle hedef aldı. Suudi Savunma Bakanlığı’na göre füze havada vuruldu.