Ana içeriğe atla
ALM Exclusive

ABD yıllar sonra Libya'ya diplomatik dönüş planlıyor

Biden yönetimi, Rusya'nın Afrika'daki artan nüfuzunu dengelemek ve Libya’da daha aktif olabilmek için ABD’nin Libya'daki diplomatik varlığını yeniden tesis etmesini kritik önemde görüyor.
An Aerial view Taken by drone of Tripoli, Libya old City . You can see marcus aurelius arch, Cornthia Hotel, Dat Al-Emad, Burj Al-Fatah, Burj Abu-laila & JW Marriot Hotel

WASHINGTON — Libya’daki çalkantının ABD’yi Trablus’taki büyükelçiliğini boşaltmak zorunda bırakmasından 10 yıl sonra Biden yönetimi ülkedeki ABD diplomatik varlığını yeniden tesis etme niyetini Kongre'ye bildirmiş durumda.

Al-Monitor'a konuşan üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, bakanlığın bu ay içerisinde Kongre üyelerine resmi bildirimde bulunarak Libya'nın başkenti Trablus'ta "geçici bir diplomatik tesis" kurmak üzere bir ila iki yıl arasında sürmesi beklenen bir süreci başlattığını belirtti.

2014 yılında iç savaşın başladığı günlerde Libya’daki personelini yoğun askeri önlemler eşliğinde geri çeken ABD’nin o günden beri bu ülkede büyükelçiliği bulunmuyor. Diplomatlar önce Malta'ya, ardından da Tunus'a geçtiler ve halen Tunus’ta Libya Dış Ofisi diye adlandırılan bir misyonda uzaktan görev yapıyorlar. 

Biden yönetimi 2025 mali yılı için talep ettiği bütçede, Trablus'un batı banliyölerinde bulunan binanın masrafları, seyahat, teçhizat ve güvenlik harcamaları dâhil olmak üzere Libya'da daha güçlü bir diplomatik varlığı finanse etmek için 57,2 milyon dolar istiyor.

Bu, en azından öngörülebilir gelecekte resmi bir büyükelçilik olmayacak. Libya için atanmış olup Tunus’ta bulunan diplomatlar bu tesisi Libya’ya daha sık ve daha uzun süreli seyahatler yapmak için kullanacak.

İsminin yazılmaması kaydıyla konu hakkında bilgi veren üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi şunları söyledi: "Libyalı aktörlerle sürekli ve yerinde iletişim kurmanın yerini hiçbir şey tutamaz. Bu önemli kilometre taşını dikkatli bir şekilde planlamak için epey zaman harcadık. Askıya alınan bir misyonda yeniden faaliyete geçmek çok çetrefilli bir iş.”

Uzaktan diplomasi

Libya, 2011’de, ülkeyi uzun yıllardır yöneten diktatör Muammer Kaddafi'nin devrilip öldürülmesiyle sonuçlanan NATO destekli ayaklanmayla kaosa sürüklendi. Birkaç yıl sonra, uluslararası tanımaya sahip Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Libya’nın doğusunda etkili olan General Halife Hafter'in kendinden menkul Libya Ulusal Ordusu arasında tam teşekküllü bir iç savaş başladı. Her iki taraf, ülkeye paralı asker ve silah akıtan dış güçlerden destek aldı. 

Birleşmiş Milletler savaşan taraflar arasında ateşkesi sağladığı Ekim 2020'den bu yana ülke genelinde seçimler düzenlemeye çalışıyor. Aralık 2021'de yapılması planlanan seçimler, kimlerin aday olabileceği konusundaki kavgalar nedeniyle son anda iptal edildi.

Siyasi çıkmaza rağmen güvenlik koşullarının iyileşmesi, 2017'de İtalya, 2021'de Fransa, 2022'de İngiltere dâhil olmak üzere ABD'nin birçok ortağını elçiliklerini yeniden açmaya sevk etti. 

Ancak ABD için Libya'da bayrağını göndere çekmek siyasi bir meseleye dönüşme riski taşıyor. Eylül 2012'de Bingazi'deki ABD misyonuna düzenlenen ve aralarında Büyükelçi Chris Stevens’ın da olduğu dört Amerikalının ölümüne neden olan saldırı, diplomatik misyonların mercek altına alınmasına ve tarihteki en maliyetli, en kutuplaştırıcı Kongre soruşturmalarından birine neden olmuştu. 

Temsilciler Meclisi Bingazi Komitesi’nde yer alan Trey Gowdy ve Mike Pompeo gibi Cumhuriyetçi üyelerin çoğu bugün görevde değil. Ancak yeni diplomatik temsilcilikle ilgili tartışmalara vakıf bir başka ABD'li yetkiliye göre Bingazi olayı halen bazı Cumhuriyetçi üyelerin görüşlerini etkiliyor. Yetkili, bu üyelerin Dışişleri Bakanlığı ile Libya konusundaki iletişiminin “neredeyse her zaman hasmane ve muhalif" olduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanlığı iki yıldır üzerinde çalıştığı elçilik faaliyet planında diplomatik çalışmaların "güvenli ve etkin" bir şekilde yürütülmesini sağlayacak "net biçimde tanımlanmış güvenlik önlemleri" yer aldığını vurguluyor.

Üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, "Geçmişi unutmuş değiliz. Bu işi asla aceleye getirmiyoruz” şeklinde konuştu.

ABD'nin kiraladığı bina Trablus'un Canzur semtinde lüks bir kapalı site olan Palm City'de bulunuyor. Bakanlık buradaki lojistik ve güvenlik düzenlemeleri konusunda ilgili Kongre komitelerini bilgilendiriyor, onlarla yakın bir eşgüdüm yürütüyor. Geniş bir alana yayılan site petrol ve gaz şirketlerine, sivil toplum örgütlerine, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler dâhil başka yabancı misyonlara da ev sahipliği yapıyor.

Semtin Akdeniz kıyısına yakınlığı, deniz yoluyla hızlı tahliyelere olanak sağlıyor. 2019'da Hafter güçleri Trablus'a doğru ilerlerken ABD ordusu hava yastıklı tekneler kullanarak küçük bir Amerikan birliğini Palm City'den hızlı bir şekilde çıkarmıştı.

Rusya faktörü

Dışişleri Bakanlığı’na göre ABD'nin Libya'daki diplomatik varlığının yeniden tesis edilmesini gerektiren bir dizi "temel menfaat" söz konusu. Bunların arasında Birleşmiş Milletler'in seçimlere dönük çabalarını desteklemek, ABD’nin ticaret ve yatırım imkânlarını geliştirmek ve Sahel bölgesindeki derinleşen istikrarsızlığın Libya’yı da içine çekmesini önlemek gibi amaçlar sayılıyor.

Ancak ABD'nin Libya’ya dönüşünün başlıca nedeni, NATO'nun güney kanadındaki genişleyen Rus nüfuzu. ABD saha kenarından diplomasi yürütürken, Wagner Grubu'nun paralı askerleri Libya’da yıllardır Rus nüfuzunun pekişmesine katkıda bulundular.

Wagner’in patronu Yevgeni Prigojin'in geçtiğimiz ağustosta esrarengiz bir uçak kazasında hayatını kaybetmesinin ardından Rus hükümetinin Wagner’den geriye kalan birimleri doğrudan kendi denetimi altına aldığı belirtiliyor. Londra merkezli Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nün şubattaki raporunda Rus askeri istihbarat servisi GRU'nun "Wagner Grubu'nun fonksiyonlarını kendi bünyesine aldığı" söyleniyor. 

Üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisi buna dair şöyle konuştu: “Prigojin'in ölümünün ardından Rusya'nın Afrika kıtasındaki faaliyetlerini yürütme biçiminde halen devam etmekte bir evrim söz konusu. Büyük güçler dâhil diğer ülkelerin çoğu Trablus'ta diplomatik varlık tesis ederken ABD'nin de aynı şeyi yapması mantıklı görünüyor."

Uzaktan diplomasi, ABD yetkililerinin sahadaki olayları izlemesini, yerel aktörlerle gerekli ilişkileri kurmasını zorlaştırıyor. Eski Büyükelçi Richard Norland Libya özel temsilcisi sıfatıyla Washington ile Trablus arasında gidip geliyor ancak savaşın tarumar ettiği ülkede ABD’nin şu anda bir büyükelçisi bulunmuyor. Bir kariyer diplomatı olan Jennifer Gavito ise Tunus'taki boşalan göreve başlamak için Senato’dan onay bekliyor.

Bu arada Moskova diplomatik boşluğu doldurmaya çalışıyor. Rusya’nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin, daha önce haber kuruluşu Russia Today’de çalışmış, akıcı Arapça konuşan ve diğer diplomatların "çok aktif" diye bahsettiği bir isim. 

Kimliğinin saklı kalmasını isteyen Libyalı bir yetkili, "Ruslar Libya'daki varlıklarını meşru kılmak için çırpınıyor. Büyükelçi ‘Biz buradayız, Amerikalılar yok' söylemini kullanıyor" diye konuştu.

2021-2022 döneminde BM genel sekreterinin Libya özel danışmanlığı dâhil Libya’da üst düzey BM görevlerinde bulunan eski Amerikalı diplomat Stephanie Williams, Rusların "varlıklarını pekiştirdiğini" gözlemliyor. 

Williams’ın değerlendirmesi şöyle: "Libya Washington’un öncelik listesinde hiçbir zaman üst sıralarda olmadı. ABD yıllardır orada yok ama bir yerden başlamak lazım. Başlamak için en iyi yer de sahada bir büyükelçiliktir."