Geçmiş yıllarda dünyada gıda konusunda kendi kendisine yeten ve gıda maddesi ihracatından önemli gelir elde eden Türkiye son yıllarda tarım ve hayvancılıkta “net ithalatçı” konumuna geldi. Bunda tarım ve hayvancılığa sağlanan devlet destekleri ve sübvansiyonların AKP hükümetleri döneminde azaltılması etkili olurken, et, süt, tarımsal üretimde faaliyet gösteren devlet işletmelerinin özelleştirilerek satılması da diğer boyutu oluşturdu.
Özellikle etteki sıkıntılar ve astronomik şekilde artan fiyatlar nüfusun geniş kesimini oluşturan dar gelirli halkı et tüketemez hale getirdi. Et ya da canlı hayvan ithalatı soruna çözüm olamadı. Türkiye’nin büyük ve küçükbaş hayvan üretimi ile besicilikte en büyük paya ve kapasiteye sahip Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde artan terör bu alandaki krizi daha da büyüttü.